Bütün Yönleriyle Ev Ödevleri

Abdullah Damar

29-09-2025 06:51

Bütün Yönleriyle Ev Ödevleri

Ev ödevlerinin tarihsel süreçte hangi aşamalardan geçerek bugünkü haline dönüştüğü, çocukları ve velileri nasıl etkilediği, çocuklara yararlı olup olmadığı ve öğretim sürecine katkısının ne olduğu geçmişten bugüne tartışmaların odağında olan bir konudur.

Öncelikle konunun birinci boyutundan, ev ödevlerinin tarihsel süreçte, Milli Eğitin Bakanlığı mevzuatında nasıl bir seyir izlediğinden başlayalım;

Ev ödevleri tarihsel süreçte nasıl bir gelişim izlemiştir?

-Mevzuatta ev ödevlerine ilk olarak 10 Kasım 1976 yılında Resmi Gazete’de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı İlkokul Yönetmeliğinin 76.maddesinde “Yeni bilgiler edinmek ve kazanılan bilgileri geliştirmek amacıyla öğrencilere verilecek ödevlerin sınıfta veya okulda yapılması esastır. Esas olarak birinci devre öğrencilerine evde yapılmak üzere yazılı ödev verilmez. Ancak üçüncü sınıf öğrencilerine gerektiğinde ara sıra bir saatten fazla zaman almayacak şekilde ev ödevleri verilebilir. Dördüncü ve beşinci sınıf öğrencilerine verilecek yazılı ödevler bütünüyle iki saatten fazla zaman almayacak şekilde düzenlenir. Böylece ödevlerin seçilmesinde öğrencilerin yaşları, bilgi seviyeleri, aile ve çevrenin olanakları göz önünde bulundurulur. Metin, resim, şekil ve harita kopyaları, yazı tekrarlama gibi öğrencinin usanmasına, imlasının ve yazısının bozulmasına yol açacak, yaratıcılığa engel olacak ödevler verilmesinden kaçınılmalıdır. Yazılı ödevlerde kâğıt israfına, gereksiz süslemelere yer verilmemelidir. Öğrencilere verilen ödevler öğretmence kontrol edilmeli, öğretmen tarafından yanlışlar üzerinde durulmalıdır.”

-27 Ağustos 1987 yılında Resmi Gazete’de yayımlanan Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı İlkokul Yönetmeliği’nin 32.maddesinde “İlkokul birinci devre öğrencilerine evde yapılmak üzere ödev verilmemesi esastır. Ancak öğrencilerin yetişmelerini sağlamak amacı ile gerektiğinde bir saatten fazla zaman almayacak şekilde ev ödevi verilebilir. İlkokul ikinci sınıfından itibaren öğrencilere konuyu önceden hazırlamaları için verilen ve beşi geçmeyecek soru ile birinci sınıflarda öğrenilen fişlerin evlerinde yarım sayfayı geçmeyecek kadar yazdırılması ödev çalışmaları olarak sayılmaz. İkinci devre öğrencilerine verilecek ödevlerin tamamının iki saatten fazla zaman almamasına dikkat edilir."

23 Ekim 1989 yılında Resmi Gazete’de yayımlanan İlkokul Yönetmeliği’nin 32.maddesinde “İlkokulların birinci, ikinci ve üçüncü sınıflarında her ne şekilde olursa olsun ev ödevi verilmez. Hazırlık ve alıştırma çalışmalarının da sınıfta yaptırılması esastır. Dördüncü ve beşinci sınıflarda verilecek ödevler ile hazırlık ve alıştırma çalışmaları, öğrencinin günde bir saatten fazla zamanını almayacak şekilde düzenlenir. İlkokullarda ödevler, bu okulların öğretim programlarında belirtilen esaslar çerçevesinde yaptırılır. Bu çalışmalarda öğrencilerin yaşları, bilgi seviyeleri, aile ve çevre imkânları göz önünde bulundurulur.”

27 Ağustos 2003 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliği’nin 32.maddesinde “Öğrenci başarısı, derslerin özelliklerine göre yazılı ve uygulamalı sınavlar ile sözlü, ödev veya projelerden alınan notlar esas alınarak tespit edilir. e) Öğrencilerin ders, ödev, işlik, uygulama, lâboratuvar çalışmalarına ve sınavlara katılmaları zorunludur.”

2 Mayıs 2006 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelikte ödev konusunda değişikliğe gidilmiş ve proje-performans ödevleri kapsama alınmıştır.

35.maddede “1, 2 ve 3 üncü sınıflarda öğrencilerin gelişimi, ilerleme ve çabaları, sınavlar yapılmaksızın proje, performans ödevi ve ders içi performanslarını temel alan öğretmen gözlemlerine dayalı olarak değerlendirilir. 4, 5, 6, 7 ve 8 inci sınıflarda bir yarıyılda haftalık ders saati üçten az olan derslerde en az iki, üç ve üçten fazla olan derslerde ise en az üç sınav yapılır. Öğrencilerin başarıları sınavlarla birlikte proje, performans ödevi, ders içi performanslarına dayalı olarak değerlendirilir."

26 Temmuz 2014 tarih ve 29072 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinde bu ödevlere ait herhangi bir açıklama yapılmamıştır.

Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürlüğünün 12.01.2017 tarih ve 486758 sayılı “Öğrencilerimize Yönelik Uygulamalar” konulu yazısında yarıyıl tatilinde verilecek olan ev ödevleri hususuna aşağıdaki ifadelere değinilmiştir.

“Yarıyıl tatilinde test çözme, özet çıkarma gibi öğrenciyi tek bir alana yönlendiren ev ödevleri verilmemesi; bunun yerine, öğrencinin kendini tanıması, geliştirmesi ve sosyalleşmesine katkı sağlayacak sanatsal, kültürel, sportif ve bilimsel faaliyetlere katılması teşvik edilmelidir. Bu çerçevede kitap okuma, film izleme, müze ve tarihi mekân gezileri ile toplumsal yardımlaşma ve dayanışmayı destekleyici faaliyetlerin tavsiye edilmesi uygun olacaktır.”

14 Ekim 2023 tarihli Millî Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliği£nin 20.maddesinde “ İlkokullarda öğrencilerin başarısı; gelişim düzeyleri dikkate alınarak öğretmen  rehberliğinde gerçekleştirilen ders etkinliklerine katılımları, bireysel ve grupla yapılan etkinliklere katılım  gözlem formları,  oyun temelli değerlendirmeler ve verilen görevleri yerine getirme amaçlı ölçme araçları ile takip edilir.  Karnede “çok iyi”, “iyi”, “yeterli” ve “geliştirilmeli” şeklinde gösterilir. Öğrenci başarısına ve gelişim düzeyine ilişkin bilgiler, 2024-2025 eğitim ve öğretim yılından itibaren kademeli olarak birinci sınıflardan başlamak üzere Gelişim Raporunda gösterilir, ayrıca karne verilmez. Kademeli geçiş tamamlanıncaya kadar diğer sınıflarda karne verilmeye devam edilir. Ortaokul ve imam-hatip ortaokullarında öğrencilerin başarısı; sınavlar, ders etkinliklerine katılım ve varsa proje çalışmalarından alınan puanlara göre değerlendirilir.” hükümleri yer almaktadır.

1976 yılından günümüze doğru, ev ödevleri hakkındaki yönelimin, geleneksel olan ödevlerin kesinlikle verilmemesi yönünde olduğu görülmektedir. Öğrencilerin okula başladığı ilk yıllar olan ilkokul 1, 2 ve 3. sınıf düzeylerinde bulunan öğrencilere ise ödevin hiç verilmemesine yönelik bir yaklaşımın mevzuat içerisinde açıklandığı ve bu durumun yıllar boyunca değişmediği görülmektedir. Öğretimin üst kademelerinde proje adı altında öğrencilere okul dışında yapabilecekleri etkinliklerin verilebileceği ifade edilmektedir. Bu çalışmaların ise geleneksel yaklaşımlardan olan alıştırma, test, kaynak kitap, fotokopi vb. şekilde değil de öğrencilerin bizzat öğrenme sürecine dâhil olacağı üst düzey düşünme becerilerini işe koşabileceği, sosyalleşmelerine katkı sağlayacak türden olması gerektiği belirtilmektedir. Milli Eğitim Bakanlığının mevzuatlarında ve Bakanlarımızın açıklamalarından da anlaşıldığı üzere ev ödevlerine yönelik olumlu bir yaklaşımın bulunmadığı görülmektedir.

Ev ödevleri yararlı mı, yoksa zararlı mıdır?

Konunun ikinci boyutu, ev ödevlerinin yararlı olup olmadığıyla ilgilidir. Yapılan araştırmalara göre ev ödevlerinin artıları ve eksileri vardır.

Ev ödevlerinin artıları;

1-Yapılan araştırmalar, ödevlerin öğrencilerin notlarını, sınav sonuçlarını ve üniversiteye gitme olasılığını artırdığını gösteriyor.

2-Ödev, iyi çalışma alışkanlıkları ve yaşam becerileri geliştirirken sınıf içi öğrenmeyi pekiştirmeye yardımcı olur.

3-Ödev, ebeveynlerin çocuklarının öğrenimine katılmalarını sağlar.

Ev ödevlerinin eksileri;

1-Çok fazla ödev zararlıdır. Yapılan araştırmalar çok fazla ödev yapmanın uyku eksikliği, baş ağrısı, bitkinlik, kilo kaybı ve mide sorunları gibi diğer sağlık sorunlarına yol açtığını ortaya koymuştur.

2-Ödevler "okul sisteminde zaten bir ayrıcalık yaşayan öğrencilere daha fazla avantaj sağlama mekanizması olarak hizmet ederken, halihazırda marjinal bir konumda olan öğrencileri daha da dezavantajlı hale getiriyor. Ödevler dijital uçurumu veya ödev açığını daha da derinleştiriyor.

3-Ödevler küçük yaştaki öğrencilere yardımcı olmaz ve lise öğrencilerine de yardımcı olmayabilir.

4-Ödevler evde, aile içinde, arkadaş ilişkilerinde ve genel okul-yaşam dengesinde olumsuz etkilere yol açar ve ödevlerin çözmesi gereken sorunlardan çok daha fazlasına sebep olur.

Ev ödevlerinin öğrenmeye katkısı var mıdır?

Ev ödevleri konusunun üçüncü boyutu da, öğrenmeye katkı sağlayıp, sağlamadığıyla ilgilidir. Bu konuyu Alfie Kohn’un “Ev Ödevi: Bir Öğretim Efsanesi” kitabından esinlenmelerle açıklayalım;

Kitap, ev ödevlerinin tarihsel sürecinden söz eder, ev ödevinin modern eğitim sisteminde çok eski bir uygulama olmadığını, 20.yüzyılda disiplin aracı olarak popülerleştiğini, aslında bilimsel değil, daha çok kültürel ve ideolojik gerekçelerle yaygınlaştığından açıklar.

Ev ödevlerinin başarıyı artırdığına dair kanıtların zayıf olduğunu, ilkokulda hiçbir anlamlı katkısının olmadığını, ortaokulda sınırlı, lisede ise sadece bazı derslerde (özellikle matematikte) küçük etkiler yaptığını tespit  eder ve bu nedenle ev ödevleri “Başarıyı artırır” inancı aslında bir eğitim miti olduğunu, düşülenin tersine ev ödevlerinin öğrenmeye katkısının yüzde 4, yüzde 5 oranlarında olduğunu iddia eder.

Yine kitapta ev ödevlerinin sorumluluk, disiplin, öz düzenleme kazandırdığı iddia edilmesine rağmen Kohn’a göre bunun da kanıtı yoktur. Öğrenciler çoğu zaman ödevden nefret etmeyi, işi ertelemeyi ve “çabuk bitirip kurtulmayı” öğrenirler. Gerçek sorumluluk, öğrencinin özerklik ve merakla öğrenmeye katılmasıyla gelişir.

Kohn’a göre, ev ödevleri ailelerde çatışma kaynağıdır. Çocukların oyun, dinlenme, sanat ve spor gibi gelişim için önemli faaliyetlere ayırdığı zamanı çalar. Sosyoekonomik eşitsizlikleri derinleştirir: Kaynaklara erişim imkânı olan çocuk avantajlıdır.

Bir başka konu, fazla ödevin çocuklarda uyku bozuklukları, stres, anksiyete yarattığını göstermektedir. Öğrenmeye karşı merakı öldürür, içsel motivasyonu dışsal zorunlulukla bastırır. Kohn: “Çocukların ödev nedeniyle kitapları sevmeyi bırakmaları, hiçbir akademik kazanımla telafi edilemez.”  Eğitim sisteminde “fazla emek = fazla öğrenme” anlayışı hâkimdir. Ancak ev ödevi bu mantığı doğrulamaz. Kalite yerine miktar ölçülür; oysa önemli olan düşünmeyi, sorgulamayı teşvik eden öğrenmedir.

 Kohn, ödeve alternatif olarak şunları önerir;

-Anlamlı sınıf içi etkinlikler

-Projeler, işbirlikçi öğrenme, problem çözme odaklı yaklaşımlar

-Çocukların öğrenme sürecine karar verme hakkı

-Kohn’a göre en iyi öğrenme, ödevsiz de gerçekleşebilir.

Kohn’a göre sonuç olarak;

-Ev ödevi, eğitimde “doğal kabul edilen” ama bilimsel desteği olmayan bir uygulamadır.

-Eğitimciler ve aileler, ödevin yararlı olduğuna dair efsaneleri sorgulamalıdır.

-Gerçek amaç, çocuklarda öğrenme sevgisi, merak ve eleştirel düşünmeyi geliştirmek olmalıdır.

Son olarak ödev konusunun bu kadar tartışıldığı bir ortamda şu önerileri de eklemek gereklidir;

-10 dakika kuralı: Sınıf düzeyi × 10 dakika;

1.sınıf:10 dakika,

2.sınıf: 20 dakika,

3.sınıf: 30 dakika,

4.sınıf: 40 dakika…

-Kaliteli ödev > çok ödev: Öğrencinin düşünmesini, yaratıcılığını ve anlamlı öğrenmesini destekleyen ödevler daha etkili.

Sonuç olarak, ev ödevleri, eğitimde “doğal kabul edilen” ama bilimsel desteği olmayan bir uygulamadır. Eğitimciler ve aileler, ödevin yararlı olduğuna dair efsaneleri sorgulamalıdır. Gerçek amaç, çocuklarda öğrenme sevgisi, kitap okuma alışkanlığı, her konuda merak ve eleştirel düşünmeyi geliştirmek olmalıdır.

Kaynaklar

Lokman BAYNAZOĞLU- Okul Müdürü (Çay İlkokulu)

Alfie Kohn. Ev Ödevi: Bir Öğretim Efsanesi

DİĞER YAZILARI Hani Şube ve Öğretmen Seçimi Olmayacaktı? 01-01-1970 03:00 Çocuklarda Okuduğunu Anlama Düzeyleri Nelerdir? 01-01-1970 03:00 Resen Atamaların Kanuni Dayanağı Öğretmenlik Meslek Kanunu’dur! 01-01-1970 03:00 Eğitim Öğretim Gerçekliğimiz ve Eleştirel Düşünme 01-01-1970 03:00 Türkiye'de Eğitim Hakkının Engelleri 01-01-1970 03:00 Kapsayıcı Bir Öğretim Programında Eşitlik Açıklarını Kapatmak 01-01-1970 03:00 Özel Program Uygulayan Okullar ve Özel Proje Uygulayan Okullar 01-01-1970 03:00 Milli Eğitim Akademisi ve Güvencesiz Çalışma 01-01-1970 03:00 Sendika Dayanışma Aidatı Tartışması 01-01-1970 03:00 Türkiye Ekonomisi ve Dış Politikaya Yansımaları 01-01-1970 03:00 Bölgesel Farklılıklar ve Eğitim Hakkı 01-01-1970 03:00 Okuduğunu Anlama Becerilerini Geliştirmenin Temel İlkeleri Nelerdir? 01-01-1970 03:00 Çocuklarda Okuma Motivasyonu Nedir, Nasıl Geliştirilir? 01-01-1970 03:00 Çocuklarda Okuma İlgisinin Önemi 01-01-1970 03:00 Çocuklarımıza Gelişim Odaklı Zihni Kazandırmalıyız 01-01-1970 03:00 Okuma Tutumunu Desteklemede Öğretmenlerin Rolü 01-01-1970 03:00 Okuma Öncesi Kullanılan Stratejiler 01-01-1970 03:00 Okuma Tutumunu Desteklemede Ebeveynin Rolü 01-01-1970 03:00 Hizmet İçi Eğitim Çalışmalarının İşlevsizliği! 01-01-1970 03:00 Yeni Sözcük Öğretimi Nasıl Olmalı? 01-01-1970 03:00 Kelime Dağarcığı Nasıl Geliştirilir? 01-01-1970 03:00 Okuma Alışkanlığını Engelleyen Kitap Sınavları! 01-01-1970 03:00 Okuduğunu Anlama Sürecinin Aşamaları 01-01-1970 03:00 Okuma-Anlama Çalışmalarında Kullanılan Yol ve Yöntemler 01-01-1970 03:00 Okuma-Anlama Becerisini Etkileyen Duyuşsal Unsurlar 01-01-1970 03:00 Okuduğunu Anlamayı Etkileyen Faktörler 01-01-1970 03:00 Okuduğunu Anlama Sürecinin Aşamaları 01-01-1970 03:00 Okuduğunu Anlama Becerisi 01-01-1970 03:00 Vilayet Maarif Müdürlerinin Görevleri 01-01-1970 03:00 Vilayet Maarif Meclislerinin Kurulması ve Yaygınlaşması 01-01-1970 03:00 Ekonomik Kriz, Çalışan Çocuklar ve Eğitim 01-01-1970 03:00 Geleceğin Becerileri ve Eğitim Sistemi 01-01-1970 03:00 Matematik Öğretiminin Anlaşılır Olması Başarıyı Nasıl Etkiler? 01-01-1970 03:00 Eleştirel Pedagojinin Temel Özellikleri 01-01-1970 03:00 Okula Aidiyet Duygusu Konusunda Yapılabilecekler 01-01-1970 03:00 Yaşam Becerileri Projesinin Önemi 01-01-1970 03:00 Sosyoekonomik Düzeyin Başarıya Etkisi 01-01-1970 03:00 Çocuklara Öğrenmeyi Sevdirmek 01-01-1970 03:00 Aşırı Teknoloji Kullanımına Karşı Aileler Ne Yapmalı? 01-01-1970 03:00 Okul Dışı Öğrenmenin Neresindeyiz? 01-01-1970 03:00 Çocuklar korku ve baskıyla değil, kendi çabalarıyla daha etkili öğrenir 01-01-1970 03:00 İstek Olmadan Öğrenme Gerçekleşir mi? 01-01-1970 03:00 Öğretmen Mülakatlarının Hukukiliği 01-01-1970 03:00 Mülakat Adaletsizliğini Düzeltmek Mümkün! 01-01-1970 03:00 Farklılaştırılmış Öğretimde Öğretmen Rolleri 01-01-1970 03:00 Özel Öğretim Kurumlarında Yaşanan Sorunlar 01-01-1970 03:00 Kavram Yanılgıları Nasıl Giderilir? 01-01-1970 03:00 Neden Farklılaştırılmış Öğretim? 01-01-1970 03:00 Farklılaştırılmış Öğretimin Neresindeyiz? 01-01-1970 03:00 Okulların Temizlik Hizmetleri Belediyelere Devredilmelidir 01-01-1970 03:00 Ekonomik Krizin ve Eğitime Yansımaları 01-01-1970 03:00 Okul Yemeği ve İçilebilir Temiz Su Çocuklarımızın Hakkıdır! 01-01-1970 03:00 Farklılaştırılmış Öğretim ve Temel İlkeleri 01-01-1970 03:00 TYMM’nin Öğretmen Özerkliğine Etkisi 01-01-1970 03:00 Mülakatlar İptal Edilir mi? 01-01-1970 03:00 Haftalık Ders Programı Düzenlenirken Uyulması Gereken Kurallar 01-01-1970 03:00 MEB, Kayıtlardaki Adaletsizliği Önleyebilecek mi? 01-01-1970 03:00 Yaratıcılık ve Yaratıcı Düşünme Nedir? 01-01-1970 03:00 Eğitim Sisteminin Sorunları Otokratik Liderlikle Çözülebilir mi? 01-01-1970 03:00 Öğretmenlerin, Eğitim Sendikalarından Beklentileri 01-01-1970 03:00 Örgütsel Politika ve Politik Davranış Ne Demektir? 01-01-1970 03:00 Örgütlerde Uzmanlığa Dayalı Gücün Önemi 01-01-1970 03:00 Örgütsel Yapılarda Resmiyete Dayalı Gücün Kullanılması 01-01-1970 03:00 Örgütsel Güç Ne Demektir? 01-01-1970 03:00 Milli Eğitim Akademisi; Eğitim Fakültelerine ve Öğretmenlik Mesleğine Darbe! 01-01-1970 03:00 Farklılaştırılmış Öğretim 01-01-1970 03:00 Okul Temelli Planlama Nedir, Süreç Nasıl İşleyecektir? 01-01-1970 03:00 Sosyal Gruplarda Çatışma 01-01-1970 03:00 Tanzimat Dönemi Maarif Modeli 01-01-1970 03:00 Etkili Sınıf Yönetimi Becerileri 01-01-1970 03:00 Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Üzerine Değinmeler 01-01-1970 03:00 Öğrenme-Öğretme İlkeleri ve Özellikleri 01-01-1970 03:00 Öğrenci Motivasyonu için Ailelere Öneriler 01-01-1970 03:00 Öğrenci Motivasyonu için Öneriler 01-01-1970 03:00 Öğrenci Motivasyonunu Düşüren İfadeler 01-01-1970 03:00 Motivasyon ve Öğrenci Başarısı 01-01-1970 03:00 Öğretmen Atamalarında Belirsizlik! 01-01-1970 03:00 Sınıf İçi Etkinliklere Katılımın Engelleri 01-01-1970 03:00 Öğrencilerin Etkinliklere Katılımını Sağlamaya Yönelik İlkeler 01-01-1970 03:00 Öğrencilerin Unutamadığı Öğretmen Davranışları 01-01-1970 03:00 Öğrencilerin Sınıf İçi Etkinliklere Katılımı 01-01-1970 03:00 Eğitimden Erken Ayrılma 01-01-1970 03:00 Müzik ve Resim Yeteneği Olan Öğrencilere BİLSEM’de Engel! 01-01-1970 03:00 Okullaşmayı Azaltan Unsurlar (2) ; Devamsızlık! 01-01-1970 03:00 Okullaşmayı Azaltan Unsurlar; Eğitim Dışındaki Çocuklar 01-01-1970 03:00 Lider Öğretmenliğin Neresindeyiz?? 01-01-1970 03:00 Sınıf Yönetimi ve Özellikleri 01-01-1970 03:00 Çocukları Kitap Okumaktan Uzaklaştırma Yöntemleri! 01-01-1970 03:00 Merak ve Yaratıcılığın Panzehiri 01-01-1970 03:00 Disiplin Amirinin Şikâyetçi/Mağdur Olması Durumunda Oluşan Hukuksal Durum 01-01-1970 03:00 Sosyal ve Duygusal Beceriler ile Akademik Başarı Arasındaki İlişki 01-01-1970 03:00 Öğrenme için Değerlendirme İlkeleri 01-01-1970 03:00 Kamusal Eğitim Aşındırılıyor! 01-01-1970 03:00 Mesleki İyilik Hali Nasıl Sağlanır? 01-01-1970 03:00 Eğitim Sistemi Çocuklara Sosyal ve Duygusal Becerileri Kazandırabiliyor Mu? 01-01-1970 03:00 Örtük Müfredatın Önemi 01-01-1970 03:00 Demokratik Toplumlarda Müfredat Nasıl Belirlenir? 01-01-1970 03:00 Öğrenme Akışının Dört Aşaması 01-01-1970 03:00 KESK, Yeni Bir Mutabakatla Ayağa Kalkmalıdır! 01-01-1970 03:00 Sınıfta Yaratıcılığı Sağlayan ve Engelleyen Unsurlar 01-01-1970 03:00 Yaratıcı Öğretmenlerin Özellikleri 01-01-1970 03:00 Göçmen Öğrencilerin Yaşadığı Sorunlar 01-01-1970 03:00 Devlet Memurluğundan Çekilmiş Sayılma Halleri Nelerdir? 01-01-1970 03:00 Lider Öğretmenler Ne Yapmalı? 01-01-1970 03:00 Öğretmen Motivasyonuna Etki Eden Faktörler 01-01-1970 03:00 Okul Kayıtları, Eğitim Hakkı ve Fırsat Eşitliğini Ortadan Kaldırıyor! 01-01-1970 03:00 İnsandaki Sermaye Türlerinin Farkında Mıyız? 01-01-1970 03:00 Kamu Görevlileri Sendikaları Yasası Nasıl Olmalı? 01-01-1970 03:00 Memuriyetten Çekilenlerin Yeniden Atanması Nasıl Olur? 01-01-1970 03:00 Laiklik Elden Gitti Mi? 01-01-1970 03:00 Devlet Kurumlarının Engelli Personel Çalıştırma Yükümlülüğü 01-01-1970 03:00 Kız Çocuklarının Eğitime Kazandırılması Mı, Laikçi Hezeyanlar Mı? 01-01-1970 03:00 Memurluğun Sona Ermesi Nasıl Gerçekleşir? 01-01-1970 03:00 MEB’den Yaz Okuluna Tırpan! 01-01-1970 03:00 Disiplin Cezaları Geri Alınabilir mi? 01-01-1970 03:00 Disiplin Amirinin Hafiflettiği Cezaya İtiraz Edilebilir Mi? 01-01-1970 03:00 Memuriyetten Ayrılanlara Disiplin Cezası Verilebilir Mi? 01-01-1970 03:00 Disiplin Cezalarının Sicilden Silinmesi Nasıl Olur? 01-01-1970 03:00 MEB’in Yeni Eğitim Politikaları 01-01-1970 03:00 Disiplin Cezalarında Tekerrür 01-01-1970 03:00 Sanal Kamusal Alanın Önemi 01-01-1970 03:00 “Sol” Neden Başarısız? 01-01-1970 03:00 Ortak Politikalar Mutabakat Metninde Öğretmen 01-01-1970 03:00 Disiplin Cezasını Ağırlaştıran Haller 01-01-1970 03:00 Vilayet Maarif Meclislerinin Kurulması 01-01-1970 03:00 Depremzede Öğretmenlere Şartsız Tayin Hakkı Verilmelidir! 01-01-1970 03:00 İlk Maarif Müdürlüğü Ne Zaman Kuruldu? 01-01-1970 03:00 Soruşturma Raporunda Hangi Teklifler Getirilir? 01-01-1970 03:00 76.Madde Şube Müdürleri 01-01-1970 03:00 İdari İzin Kullanan Depremzede Öğretmenler Ek Ders Ücreti Alabilir Mi? 01-01-1970 03:00 Eğitim Nedir, Ne Değildir? 01-01-1970 03:00