ÖĞRETMENLER ENDİŞELİ,YENİ ÖMK ÖĞRETMENLERİ MAĞDUR EDECEKSE GELMESİN!
Öğretmenler için Öğretmenlik Meslek Kanunu çıkarılıyor ancak ne hikmetse içeriği öğretmenlerden sır gibi gizleniyor.
Neden gizlenir ki, öğretmenleri mağdur edecek bir ÖMK mı geliyor?
Lakin basına sızan detaylara da bakılırsa Yeni ÖMK "Öğretmenlere Yeni Ceza ve Yaptırımlar Kanunu" olacak sanki…
Öğretmenlerin endişesi Yeni ÖMK, öğretmenlere bu günleri de aratacak şekilde gümbür gümbür geliyor olması.
MEB öğretmenlerin motivasyonunu artırmak yerine; oldubittiye getirilecek bir ÖMK, LİYAKAT düşmanı MÜLAKAT, maaş zammı için şart koşulan KBS ile öğretmenleri daha ne kadar yoracak?
Yeni ÖMK öğretmenlere yaptırımlar getirmek yerine, öğretmenleri koruyacak içeriklerle gelmeli.
Yeni ÖMK; öğretmene şiddeti önleyici tedbirler kalkan edilerek, öğretmeni mağdur edecek içeriklerle gelmemeli.
Allah’tan niyazımız; oldu bittiye getirilerek, kabusa dönüşmesin!
Aksi takdirde öğretmenlerde kalan son motivasyon kırıntıları da ömrünü tamamlamış olur.
Beklentimiz ÖMK TBMM'ye gelmeden kamuoyuna açıklansın ve öğretmenlere mağduriyet yaratacak detaylar ayıklansın yönünde...
Öncelikle 657'deki haklarımızın korunmadığı, özlük haklarımızın iyileştirilmediği, öğretmenleri mağdur edecek bir ÖMK istemiyoruz, razı değiliz.
Bu konuda geç olmadan, eğitim sendikalarını tedbirli olmaya çağırıyoruz!
ÖMK Meclisten geçirildikten sonra, hiçbir anlam ifade etmeyecek basın açıklamalarını, sosyal medya feryatlarını, dostlar alıverişte görsün hallerini, göstermelik serzenişleri kabul etmiyoruz.
Çıkarılacak olan, Öğretmenlik Meslek Kanunu, öğretmenlik mesleğinin imajını iyileştirmeli, öğretmenin alınan itibarını iade etmeli ve öğretmenlik mesleğini çekici hale getirmeli, öğretmenin iş memnuniyetini sağlayacak düzenlemeler içermelidir.
Çıkarılacak olan Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda;
Öğretmenlerin 657 Devlet Memurları Kanunu’ndaki hakları ve iş güvencesi muhafaza edilerek;
-Öğretmen maaşları her zaman Yoksulluk Sınırının üstünde olacak şekilde kanuni düzenleme yapılmalı. Yoksul bir eğitim ordusu ile çetin yollar aşılamaz. Eğitimde tasarruf olmaz.
-Öğretmen ve yönetici atamalarında mülakat kaldırılmalı. Çünkü mülakat, liyakatlıları elemek için kullanılan bir araç olmuştur. Mülakatın tarihçesine baktığımızda, mezardakine 100 Tam puanın verildiğini, 2014 idareci kıyımı ve yüksek puanlı memur adaylarına yapılan haksızlıkları görüyoruz.
-Öğretmenlerin çalışma süresini artıracak bir düzenlemeye gidilmemelidir. Öğretmenlik masa başı bir meslek değildir. Öğretmek için de öğrenmek için de dinlenmek ve motivasyon gerekli. Yaz tatillerini kırparak ya da günlük çalışma süresini uzatarak öğretmeni ve öğrenciyi okulda daha çok tutma planları yapmak öğrenme ve öğretme hedeflerini olumsuz etkiler.
-Eğitim Fakültelerini hükümsüz sayacak olan Eğitim Akademisi şartı kanunda yer almamalı. Başarıyla tamamlanmış bir Eğitim Fakültesi ve KPSS üzerine bir de 550 saatlik eğitim kabul edilemez.
-Mahmut Özer’in 2023 seçimi öncesi öğretmenlere verdiği “Uzman Öğretmen olmak için 10 yıl şartının 5 yıla indirilme çalışmasını tamamladık. Kıdem yılı, 20 yıl ve üzerinde olan Uzman Öğretmen olmuş öğretmen arkadaşlarımızın Başöğretmen olması için uzmanlıkta 10 yıl bekleme süresini kaldıracağız, meslekte 20 yılını tamamlamış uzman öğretmenler, 10 yıl beklemeden başöğretmenliğe başvurabilecekler, kanuni değişikler tamamlandı, deprem dolasıyla kesintiye uğradı, inşallah yeni meclisin oluşmasıyla meclise gönderilecek” sözü kanunda yer almalı.
-YENİ ÖMK ile tüm öğretmenlere SINAVSIZ, kıdeme göre, Kariyer Tazminatı verilmeli. Kariyer Tazminatı ödemesi EMEKLİLİKTE de devam etmeli.
- Kariyer Tazminatı hakkının, emeklilikle sonlandırılması kabul edilemez.
Kazanılan haklar geri alınamaz ilkesi gereği, Uzman ve Başöğretmenlik Tazminatı ödemesi emeklilikte de devam etmeli.
-Öğretmen emekli maaşı ve emekli ikramiyesi hesaplaması günün koşullarına göre yeniden düzenlenmeli.
-Öğretmen emekli maaşı ve emekli ikramiyesi artırılmalı. Meslekte 30 yılını doldurmuş bir öğretmenin emekli ikramiyesi günümü koşullarında hiçbir yarayı sarmamaktadır.
- Banka Promosyon Anlaşmaları, bankaların insafına bırakılmamalı. Kurum personel sayısına göre taban fiyat belirlenmeli. Promosyon Anlaşmaları bu taban fiyatın altında olmamalı.
-Son yıllarda kurumlarda iyice artan, insan sağlığını bozan hatta intihara sürükleyen mobbing vakaları mevcuttur. Mobbing vakalarını önleyici gerekli tedbirleri içeren düzenlemeler yapılmalı.
-Öğretmenlerin ek ders ücretleri sembolik kalmıştır, artırılmalı.
-Mecburi Hizmet Bölgesinde çalışan öğretmenlere Mecburi Hizmet Tazminat ödenmeli, sosyal hakları genişletilmeli.
-Öğretmenlerin mesleki gelişimlerini desteklemek için MEB üniversitelerle protokol anlaşmaları yapmalı, teşvik amaçlı çalışma koşullarında gerekli düzenlemelere gitmeli.
-Okul müdür ve müdür yardımcılarının özlük hakları iyileştirilmeli.
-Öğretmenlere teknolojik araç ve internet desteği sunulmalı.
-Öğretmenevlerinde öğretmenlere öncelik tanınmalı, en az %50 indirim uygulanmalı.
-Kapatılan Sosyal Tesisler yeniden öğretmenlerin hizmetine sunulmalı, yaz kampları uygulaması yeniden başlatılmalı.
-Rotasyon yerine İl içi tayinlerde sıra sistemi uygulanmalı.
-Öğretmenlerin Hazırlık Ödeneği en az bir maaş tutarında olmalı.
-Öğretmen maaşları %15 vergi dilimi ile sabitlenmeli, vergi dilimi aralığı genişletilmeli.
-MEB bünyesindeki tüm kursların ücretleri DYK ücreti ile eşitlenmeli.
- Ders ücreti haftalık değil, günlük hesaplanmalı. Haftalık hesaplama öğretmenlerin hak kaybına sebep oluyor.
-Tüm öğretmenlerin maaş karşılığı ek ders saati 15 saat olarak hesaplanmalı
- Her nöbete ücret ödenmeli, tam gün okullarda görev yapan öğretmenlere öğle arası için de nöbet ücreti ödenmeli.
- Öğretmenlerin üzerinde bulunan ders yükü dışında yerine getirdiği toplantı, proje ve komisyon çalışmaları ek ders karşılığında ücretlendirilmeli.
-MEB merkez teşkilatında çalışan personele tanınan ulaşım ve öğle yemeği yardımı öğretmenlere de verilmeli.
-Öğretmene kira ve giyim yardımı uygulamasının önünün açılmalı.
-6.Dönem Toplu Sözleşme Kararı gereği; sendika üyesi tüm öğretmenlere sendika teşvik ödeneği ödenmeli
- Öğretmenlerin mali ve özlük hakkı mücadelesi verebilmeleri için örgütlenme ve sendikal hakları genişletilmeli.
-Öğretmenlerin kazandığı tüm mali ve sosyal haklar emeklilikte de korunmalı.
-Objektif ve adil bir ödüllendirme sistemi uygulamaya geçirilmeli.
-24 Kasımlarda ve bayramlarda öğretmenlere ikramiye verilmeli..
-Öğretmenlerin emeklilik yaşı hesaplaması diğer mesleklerden farklı tutulmalı, yıpranma payı verilmelidir. Çünkü öğretmenlik mesleği her zaman yüksek enerji gerektiren bir meslektir. Düşük gelirle ve eğitimin içinde bulunduğu birçok sorunla uğraşan öğretmenlerin ileri yaşlarda hala enerjik kalması mümkün olamadığından iş verimi de düşmektedir.
-Atamalarda, ister isteğe bağlı ister özre bağlı tayinlerde, düzenlemeler yapılmalı.
-İl içi ve İller arası atama takvimi, emeklilerden boşalacak kadroların kullanılmasına olanak tanıyacak şekilde planlanmalı.
-Kadın öğretmenlerin gebelik, doğum, süt izni konusunda iyileştirmeler yapılmalıdır.
-Öğretmenin itibarsızlaştırılmasına bağlı olarak öğretmene yönelik sözlü, psikolojik ve fiziksel şiddeti önleyecek düzenlemeler acildir. Öğretmene Şiddeti Önleme Kanunu ile öğretmenlerin can güvenliği ve huzuru, hukiki düzenlemelerle güvence altına alınmalı.
-Şiddete maruz kalan öğretmene de, doktorlarda olduğu gibi “Hizmetten Çekilme Hakkı” verilmeli.
- CİMER ve benzeri uygulamalarla öğretmenler asılsız ihbarların hedefi haline getirilmiştir. Bu uygulamalar keyfiyet yaratmaktadır. Öğretmenler hakkında asılsız şikayette bulunanlar hakkında kamu davası açılmalı.
- Sözleşmeli öğretmen, ücretli öğretmen uygulamasına son verilmeli emek sömürüsüne sebep olan uygulamalara son verilmeli.
-Öğretmenlik mesleğinin görev tanımı eğitim ve öğretimi kapsar ve mesai saatleri ders süreleriyle belirlenmiştir. Diğer bakanlıkların, kurum kuruluş, vakıf ve cemaatlerin iş ve işlemleri öğretmenlerin üzerinden alınmalıdır. Çünkü bu iş ve işlemler yüzünden öğretmenlere 7/24 bir mesai kavramı yaratılmış öğretmenler angarya görevler altında bırakılmıştır. Angarya görevlerle yeri geldiğinde güvenlik görevlisi gibi, yeri geldiğinde temizlik görevlisi gibi, yeri geldiğinde okulun dışında herhangi bir kamusal alanda hizmet vermekle öğretmenlerin iş yükü artırılmıştır. Öğretmenler bu görevler yüzünden asıl görevleri olan eğitim ve öğretime neredeyse fırsat bulamamaktadır. Öğretmenlerin bu sorunları kanuni düzenlemelerle giderilmeli.
.........
Umuyoruz ki! Yüce Meclisimiz;
Şubat 2022'deki gibi mağduriyetler yaratan yeni bir ÖMK'yı ÖĞRETMENLERE layık görmez. Öğretmenlerin hakkını ve itibarını gözetir!
Yeni ÖMK ile tüm öğretmenlerin ekonomik ve sosyal hakları iyileştirilsin. Hiç bir öğretmen emeklilik de dahil mağduriyet yaşamasın.1 Milyon 200 Bin öğretmen üzülmesin, motivasyonları bozulmasın.
Unutmayalım ki, “Memleketimizi, toplumumuzu gerçek hedefe gerçek mutluluğa ulaştırmak için iki orduya ihtiyaç vardır. Biri vatanın hayatını kurtaran asker ordusu , diğeri memleketin geleceğini yoğuran irfan ordusudur.”
Hakkı ve itibarı gözetilmeyen, yıpratılan bir eğitim ordusu yaratan bir toplumun geleceği de olamaz…
Kadriye Demirel
Eğitimci Yazar