Boşuna değilmiş sermaye sahiplerinin yatırım yapmak için güvenli bölgeler, ülkeler, kıtalar araması.
Son zamanlarda ülkemize ne yabancı yatırımcı geliyor ne de yatırım yapmak için teklif…
Ekonomide en önemli şey güven…
Güven olmayınca yatırım olmuyor.
İster ekonomik ister sosyal ister siyasal süreçlerin hayat bulması için güven ortamın var olması şart.
Arsa, ev, araba alacağımızda bile dünyanın araştırmasını yapıyoruz.
Kırk kez düşünüyor, kırk yere soruyoruz.
Aldığımız arsa ilerde değerlenecek mi?
Aldığımız evin bulunduğu mahalle, semt, bölge kısa sürede büyüyecek mı?
Aldığımız araba prim yapacak mı?
Vesaire…
Büyük sermaye grupları trilyonluk yatırımlar için tabii ki de bin kez, milyon kez düşünecek, hesap kitap yapacak…
Sermaye sahipleri rastgele yatırım yapmazlar.
Düşünün, trilyonluk bir yatırım, yerle yeksan olmuş.
Bırakın kar etmeyi, sermaye gitmiş.
Güvenli bölgeler, ülkeler varken kim gider de riskli bölgelere yatırım yapar.
Mesela Suriye, İran ya da Irak…
Mısır, Libya, Lübnan, Tunus…
Afrika ülkeleri…
İstikrar yok, ilerisi de karanlık…
Yarınları meçhul…
Yatırımlar güvenli bölgelere, ülkelere, kıtalara…
Amerika, Avrupa, uzak doğu…
Gelecek vadeden ülkeler…
Ne kadar güven o kadar yatırım…
Ve kalkınma, büyüme, gelişim…
Normalleşmek ne kadar değerli…
Normalleşmek, hayat bulmak; su, toprak, ekmek, refah…
Ete, kemiğe bürünmek…
Var olduğunu hissetmek…
Yaşamak…
Güvende…
Korkusuzca…
Özgürce!
Normal değiliz anlayacağınız.
Bir farkımız yok anormal ülkelerden…
Her gün yeni bir olayla sarsılıyor ülkemiz.
Toplumsal, siyasal olaylar birbirini kovalıyor.
Bir siyasal parti liderinin grup toplantısında yaptığı konuşma ülkede infial yaratıyor.
Tüm ülke ayağa kalkıyor.
Tepkileri azaltmak için sosyal medyaya bant daraltması yapılıyor.
Ülke siyasal gündemle cebelleşirken, “Ne oluyoruz?” derken TUSAŞ’a terör saldırısı düzenleniyor.
Ülke siyasal gündemden, terör gündemine savruluyor.
Kim yaptı, niye yaptı?
Bu da neyin nesi…
Durup dururken…
Ülkede anormal şeyler olmakta…
İyi de bu anormal durumlar, kötü sonuçlar doğuruyor; her şey kötüye gidiyor.
Siyasal, ekonomik, toplumsal gidişat toptan dibe vuruyor.
Ülke ekonomik, siyasal, toplumsal krize giriyor.
Bu kaçıncı kriz?
Normalleşmek çok kıymetli…
Hem de bir an önce…
Gündoğdu YILDIRIM
CUMHURİYET 102 YAŞINDA
Gūlay Çetkin
OKULLARDA PROJELER; EĞİTİME DESTEK DEĞİL ENGEL OLMAYA BAŞLADI
Abdullah Damar
Okuma Alışkanlığından Önce Kitaplara Saygı Duymak
Mehmet Güler
Mesleğinin İtibarını Savunamayan/Sorunlara Kayıtsız Kalan Biri Eğitimci Olamaz
Kadriye Demirel
ŞAŞMADI, MEB’İN ZİLİ SORUNLARLA ÇALDI
Mehmet GÜLER
TAM YETKİLİ SIFIR ETKİLİ SENDİKA
Hasan Güneş
PSİKOLOJİK SAĞLIK VE UYUM
Doğan Ceylan
Öğretmenlerin, Ramazan Ayına Yönelik Farklı Tutumları
Ahmet Acaroğlu
TARİHİ KÖPRÜMÜZÜN GELECEĞİ
Emre Can Bez
KPSS Panik Yok! Son Düzlüğe Girerken Motivasyonunuzu Yüksek Tutmanın Yolları