https://www.netbilgim.com/files/uploads/user/b4c148b36ad0c21e46d1fc1f51d51585-042b7c04f1a5be1181b4.jpg
Mehmet GÜLER

Eğitimin Merkezi Öğretmendir

24-04-2023 11:29 1081 kez okundu.

Eğitimin Merkezi Öğretmendir

“Öğretmenlik Meslek Kanunu” olarak geçen ama gerçekte “Kariyer Basamakları Belirleme Yönetmeliği” olan kanunda ne yok? 

Mali-sosyal-özlük haklar yok.
Çalışma koşullarının iyileştirilmesi yok.
Liyakatli atama süreci yok.
Salt kadrolu atama yok.
Mülakatsız atama yok.
Gereksiz bürokratik işlerin kaldırılması yok.
Başarı belgeleri vb ödüllendirilmeler de kriter ve şeffaflık yok.
Farklı uygulamalara sebebiyet veren ucu açık yönetmeliklerle ilgili düzenleme yok.
Görev tanımı dışında öğretmenlere verilen “angarya” işlerin kaldırılması yok.
Öğretmeni, eğitimin diğer bileşenlerine karşı güçlü kılacak hususlar yok.
Yaşam refahı yok.
Öğretmenin kaybettirilen itibarını kazandıracak adımlar yok.

Kısaca “Öğretmen” yok.

Yönetmelikte; ikna edici olmayan kriterler ve hiç yabancı olmadığımız “sınav” var.
Sınava girmek içinse manası olmayan uzun bir bekleme süreci var.
Eğitimin en üst derecesi olan Tezli Yüksek Lisans ve Doktora’nın ortaokul seviyesi bir sınavla denk tutulması garabeti var.  
Hülasa; yönetmeliğin çıkış amacı ile tamamen ters düşen lisansüstü eğitimin daha da değersizleştirilmesi var. 

2006 yılında getirilen yönetmelikte; uzman öğretmenlik için 7 yıl öğretmen; başöğretmenlik için ise 6 yıl uzman öğretmen olarak çalışma şartı mevcut iken yeni yönetmelikle bu süreler uzman öğretmenlik için 10, baş öğretmenlik için 20 yıl olarak değiştirildi.

Kimseye danışılmadan yapılan bu süre değişikliğine sendikalardan ve öğretmenler cılız bir tepki dahi gelmedi.
Hemen hemen tüm kamuoyu sadece sınava odaklandı.
En üst eğitim derecesi olan Doktorayı tamamlayıp akademide ders verebilme potansiyeline haiz bir öğretmenin başvuru için 20 yıl beklemesinin ya da Tezli Yüksek Lisans ile zaten Uzman unvanını hak eden bir eğitimcinin bir de gayesiz bekleme süresine tabi tutulmasının mantıkla izah edilebilecek bir ciheti bulunmamaktadır.

Evet sınav zaten olmamalı, olacaksa da kariyerlik için belirlenen kriterler net, tatmin edici ve ayırt edici olmalıdır.
Nasıl akademide Dr. Öğrt. Üyesi, Doçent , Profesörlük; yahut tıpta Pratisyen, Uzman vb süreçlerde kriterler net ve zihinlerde soru işareti bırakmıyorsa MEB kariyer yönetmeliği kriterleri de net olmalıdır.
Yoksa eşit işe eşit ücret adaleti sarsılacaktır.

Öğretmenliğin kariyer mesleği olarak düzenlenmesi gayesi önemli bir adım fakat içeriğinin iyi doldurulması elzem.
Bu sebeple salt muhalefet etmek için karşı çıkan yahut erke yaranmak için tümden destekleyen sendikaları anlamak güç, en azından kazanımları muhafaza etmeleri gerekmektedir.

Öğretmenin alansal, eğitimsel, kültürel gelişimi önemlidir. Bu hususta gayret gösteren öğretmenlerin teşvik edilmesi bir lütuf değil zaruriyettir. Eğitim-öğretimle madden/manen yıllarını heba etmiş bir eğitimcinin açlık/yoksulluk sınırının altında maaş alması anlaşılır gibi değil.

Her yazıda vurguladığımız gibi yine kalın hatlarla yine vurgulayalım:

Eğitimin merkezi öğretmendir.
Öğretmeni merkeze almayan, öncelemeyen, itibarını, refahını düşünmeyen, meselelerine çözüm üretmeyen adımlar geçmişte olduğu gibi yine başarısız olacaktır.

Öğretmenin mutsuz edildiği bir süreçten mutlu bir tablo beklentisi yine hüsranla neticelenecektir.

Neler Söylendi?

DİĞER YAZILARI TAM YETKİLİ SIFIR ETKİLİ SENDİKA Ülkede Her Bireyin Sorumluluğu Var, Kurumların/Yöneticilerin Neden Yok?  Eğitimciler, Sağlıkçılar, Güvenlikçiler, Memurlar “Söylenmeyin artık SÖYLEYİN" ÖĞRETMEN NEFRETİ İLE YATIP KALKANLARA  İŞÇİ SENDİKALARI SAHADA MEMUR SENDİKALARI KIŞ UYKUSUNDA Çözüm Bekleyen Eğitim Sorunları  Eğitimde Öğretmen’in Otoritesini Arttıran Eski Disiplin ve Ciddiyete Dönülmeli SESSİZCE İŞİNİ YAPANLAR VE FENOMEN ÖĞRETMENLER MEB AKADEMİLERİ TASARRUF TEDBİRLERİ ÖĞRETMEN MAAŞLARI “ORDA BİR ÖĞRETMENEVİ VAR UZAKTA”  KAMU MAAŞ DENGESİ NEDEN MEMURLAR ALEYHİNE BOZULDU? Bu Yazım Siz Kötülere; İçi Kararmış, Vicdanı Çürümüş  Sizlere…  ÖĞRETMENLERİN ALIM GÜCÜ ERİYOR, SORUMLUSU KİM?  EĞİTİM ÖĞRETİMLE ÖMRÜNÜ HEBA EDENLER SESSİZ, KIRGIN ve KIZGIN  Atatürk ve Çocuk Türkçe/Edebiyat Öğretmenlerinin Artan İş Yükü Sorunu Çözülmelidir  Kıymeti Bilinmeyen Bakan Ziya Selçuk Öğretmenler Nezih Bir Ortamda Çalışmayı Hak Etmiyor mu? Ülke Tarihinin En Adaletsiz Eleme Sistemi “Mülakat”   ÖMK’de “Lisansüstü Eğitim” Unutuldu mu?  Meslek Kanunu Öğretmen Görüşüne Sunulmalıdır.  Yeni Müfredat; Yoğun Dersler ve Sınav Stresi ile Günleri Heba Olan Çocuklara Katkı Sunacak mı?  Ülke Tarihinin En Kötü Karnesi “Mülakat”  “Öğretmenlik Meslek Kanunu” unutuldu mu? Başka Bir Evrende… En Uzak Eğitim Fakültesi Maksimum 100 km Uzaklıktadır. Lütfen gidip okuyun… Vatandaşına Ateş Pahası, Yabancılara Ucuzluk  Cenneti Sınav/Senaryo Karmaşasına Son Verilmelidir Kim Bu Cennet Vatanın Uğruna Olmaz ki Feda Değişen Çehresiyle Doğunun Parlayan İncisi CİZRE Salt  “ÖĞRETMENİ” Merkeze Alan Yeni Bir Sendikal Yapılaşmaya İhtiyaç Vardır. Okullarda Baş Gösteren Disiplin Sorunları Günden Güne Artıyor. Türkçe/Edebiyat ve Yabancı Dil Öğretmenlerinin Haklı Talebi Öğretmenlik Sorumluluğu ve Vicdani Yükümlülüğü En Ağır Mesleklerin Başında Gelir MEB’te Çığırından Çıkan Proje Baskısı ve Deneme Furyası Öğretmenlik “Basit” Bir Meslek Mi? Mülakat Değil Liyakat Türkçe/Edebiyat Öğretmenlerinin Artan İş Yükü  Ziya SELÇUK özleniyor mu?  Mülakat Değil Liyakat Eğitimde Bu Sorunları Çözen Bakan Tarihe Geçecektir Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya! Memur Sen’in Kazandıkça Yoksullaştıran Tarihi Toplu Sözleşme Kazanımları Memur Sendikalarını Uyarıyoruz Tarihin En Büyük İtibar ve Mali Krizini Yaşayan Öğretmenler Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda “Lisansüstü Eğitim” Teşvik edilmelidir. Teşekkür Sendikacılığı-Teşekkür SEN Dağa taşa anlattık, SENDİKALARA anlatamadık.  22 Bin TL’yi Tarihi Kazanım Olarak Karşılayacakları Uyarıyoruz Öğretmenlik Meslek Kanunu MEB Sorunlar İşçi Maaşı Alabilmek için Doktora Yapmanın Yetmediği Günlere… Öğretmen Maaşı “Lisansüstü Eğitim” ve “Tecrübe” Değersizleştirilmemelidir