ÖĞRETMEN NEFRETİ İLE YATIP KALKANLARA 

Mehmet GÜLER

18-05-2025 09:53

Son günlerde, Öğretmenler üzerinden çirkin bir algı inşa etmeye çalışan bir güruh türedi. 

Öğretmenlerin özlük haklarının kısıtlanması arzusuna şehvetle kapılan bu güruha birkaç kelam eylemek karşı konulamaz bir vazife haline geldi.

Öyle satırları süslemeden doğrudan: “Öğretmen kadar taş düşsün başınıza!” diye yazmak istiyor kalemim; ama biliyoruz ki bu ağırlık onlara fazla gelir. 

Öğretmen, sizin her fırsatta saldıracağınız, dilinize pelesenk edeceğiniz şamar oğlanınız değildir.

Nefretinizin, kininizin arka planı çok aşikâr ama sizin de vakıf olduğunuz üzere öğretmen olmanın yolları çok açık. 

Oyunun kuralları sonradan belirlenmiyor. 

Yine de bilmeme cehaleti ve gafletinize binaen bir Öğretmen gibi tane tane izah etmeye çalışalım.

Öncelikle İlkokul-Ortaokul ve Lise eğitimi olmak üzere toplam 12 yıllık eğitim-öğretim sürecinin nihayetinde Öğrenci Seçme Yerleştirme Merkezi’nin her yıl yaptığı üniversite sınavlarına girip Eğitim Fakültesi yahut Fen Edebiyat Fakültesi’ni kazanmak gerekiyor. 

12 yıllık eğitimin üzerine İlköğretim Öğretmenlikleri 4,Ortaöğretim Öğretmenlikleri 5 yıl olmak üzere lisans eğitimi alıp sonrasında Kamu Personeli Seçme Sınavında başarılı olma şartını sağlayabilmek elzem.  

Bitti mi?

Elbette hayır.

Kamu Personeli Seçme Sınavında yüzbinlerce Öğretmen adayı arasından yeterli puanı alıp mülakatlara girmeyi hak kazanmak şartı mevcut.

Yetti mi?

Yine hayır. 

Bunlara ilave şimdi de akademide bir buçuk iki yıl arası eğitim almak gerekiyor. 

Akademide de yeterli kriterleri sağladıktan sonra Güvenlik Soruşturmasının olumlu neticelenmesini beklemek gerekiyor.

Tüm bu zorlu süreçlerden sonra ülkenin en zorlu coğrafi bölgelerinde ailenden, sevdiklerinden, dostlarından, arkadaşlarından binlerce kilometre uzakta eklektiğin suyun, ulaşımın kısıtlı olduğu bir dağ köyünde zorunlu doğu görevini ifa etmen gerekiyor. 

Memleketine dönebilmek için uzun yıllar hizmet puanı biriktirmen gerekiyor.

Görüldüğü üzere Öğretmen olabilmek için (varsa potansiyeliniz) şartları çetin ve zor olsa da kapılar sonuna kadar açık.

Neredeyse her ilde olmak üzere 100’e yakın belki daha fazla eğitim fakültesi mevcut.

Yani okumak isterseniz en yakın eğitim fakültesi size en fazla bir saat uzaklıkta olmalı. 

Hatta büyük bir saçmalık ile eğitim fakültesi mezunu olmanıza bile gerek yok. 

Özetle; 

Her şey ortada ve elinizi tutan yok.

Milli Eğitim Temel Kanunu açık ve nettir.

Öğretmenin temel görevi “eğitim ve öğretim”dir.

Buna rağmen öğretmenler, eğitim-öğretim görevinin çok ötesinde sorumluluk ve yükümlülükler üstlenmektedirler.

Aldıkları her kuruş analarının ak sütü gibi helaldir ve haklarıdır.

Öğretmenlik, diğer meslekler gibi değildir.

“Bugün git yarın gel mesleği” hiç değildir.

Mezun ettikten sonra dahi takibini yaptığın, her anı insana dokunan meşakkatli bir süreçtir.

Mesai saati sınırsızdır.

Normal bir devlet memuru gibi saat dokuzda işe başlayıp beşte kapıyı kapayıp çıkamazsın.

Sınavını evde hazırlar, sonuçlarını evde okursun.

Konu pekiştirme testlerini evde hazırlar, kritiğini evde yaparsın.

Mesai saati dışında da olsa m ğrencinin her anına vakıf olmak istersin.

Her meslekte olduğu gibi öğretmenlikte de vicdan ve sorumluluk sahibi olmayan işini layıkıyla yapmayan çok kişi vardır ve olacaktır da.

Ama buradan yola çıkıp bunca emeği ve çabayı görmezden gelip olumsuz bir “Öğretmen” algısı inşa etmeye çalışmak art niyet, kendini bilmezlik, aymazlıktır.

Son olarak öğretmenlerimiz yatıyor mu?

Elbette yatıyor.

Nerede yatıyorlar size yardımcı olalım.

Olur ya belki bir karanfil alıp ziyaret edersiniz.

Belki utanırsınız da.

DİĞER YAZILARI TAM YETKİLİ SIFIR ETKİLİ SENDİKA 01-01-1970 03:00 Ülkede Her Bireyin Sorumluluğu Var, Kurumların/Yöneticilerin Neden Yok?  01-01-1970 03:00 Eğitimciler, Sağlıkçılar, Güvenlikçiler, Memurlar “Söylenmeyin artık SÖYLEYİN" 01-01-1970 03:00 İŞÇİ SENDİKALARI SAHADA MEMUR SENDİKALARI KIŞ UYKUSUNDA 01-01-1970 03:00 Çözüm Bekleyen Eğitim Sorunları  01-01-1970 03:00 Eğitimde Öğretmen’in Otoritesini Arttıran Eski Disiplin ve Ciddiyete Dönülmeli 01-01-1970 03:00 SESSİZCE İŞİNİ YAPANLAR VE FENOMEN ÖĞRETMENLER 01-01-1970 03:00 MEB AKADEMİLERİ TASARRUF TEDBİRLERİ ÖĞRETMEN MAAŞLARI 01-01-1970 03:00 “ORDA BİR ÖĞRETMENEVİ VAR UZAKTA”  01-01-1970 03:00 KAMU MAAŞ DENGESİ NEDEN MEMURLAR ALEYHİNE BOZULDU? 01-01-1970 03:00 Bu Yazım Siz Kötülere; İçi Kararmış, Vicdanı Çürümüş  Sizlere…  01-01-1970 03:00 ÖĞRETMENLERİN ALIM GÜCÜ ERİYOR, SORUMLUSU KİM?  01-01-1970 03:00 EĞİTİM ÖĞRETİMLE ÖMRÜNÜ HEBA EDENLER SESSİZ, KIRGIN ve KIZGIN  01-01-1970 03:00 Atatürk ve Çocuk 01-01-1970 03:00 Türkçe/Edebiyat Öğretmenlerinin Artan İş Yükü Sorunu Çözülmelidir  01-01-1970 03:00 Kıymeti Bilinmeyen Bakan Ziya Selçuk 01-01-1970 03:00 Öğretmenler Nezih Bir Ortamda Çalışmayı Hak Etmiyor mu? 01-01-1970 03:00 Ülke Tarihinin En Adaletsiz Eleme Sistemi “Mülakat”   01-01-1970 03:00 ÖMK’de “Lisansüstü Eğitim” Unutuldu mu?  01-01-1970 03:00 Meslek Kanunu Öğretmen Görüşüne Sunulmalıdır.  01-01-1970 03:00 Yeni Müfredat; Yoğun Dersler ve Sınav Stresi ile Günleri Heba Olan Çocuklara Katkı Sunacak mı?  01-01-1970 03:00 Ülke Tarihinin En Kötü Karnesi “Mülakat”  01-01-1970 03:00 “Öğretmenlik Meslek Kanunu” unutuldu mu? 01-01-1970 03:00 Başka Bir Evrende… 01-01-1970 03:00 En Uzak Eğitim Fakültesi Maksimum 100 km Uzaklıktadır. Lütfen gidip okuyun… 01-01-1970 03:00 Vatandaşına Ateş Pahası, Yabancılara Ucuzluk  Cenneti 01-01-1970 03:00 Sınav/Senaryo Karmaşasına Son Verilmelidir 01-01-1970 03:00 Kim Bu Cennet Vatanın Uğruna Olmaz ki Feda 01-01-1970 03:00 Değişen Çehresiyle Doğunun Parlayan İncisi CİZRE 01-01-1970 03:00 Salt  “ÖĞRETMENİ” Merkeze Alan Yeni Bir Sendikal Yapılaşmaya İhtiyaç Vardır. 01-01-1970 03:00 Okullarda Baş Gösteren Disiplin Sorunları Günden Güne Artıyor. 01-01-1970 03:00 Türkçe/Edebiyat ve Yabancı Dil Öğretmenlerinin Haklı Talebi 01-01-1970 03:00 Öğretmenlik Sorumluluğu ve Vicdani Yükümlülüğü En Ağır Mesleklerin Başında Gelir 01-01-1970 03:00 MEB’te Çığırından Çıkan Proje Baskısı ve Deneme Furyası 01-01-1970 03:00 Öğretmenlik “Basit” Bir Meslek Mi? 01-01-1970 03:00 Mülakat Değil Liyakat 01-01-1970 03:00 Türkçe/Edebiyat Öğretmenlerinin Artan İş Yükü  01-01-1970 03:00 Ziya SELÇUK özleniyor mu?  01-01-1970 03:00 Mülakat Değil Liyakat 01-01-1970 03:00 Eğitimde Bu Sorunları Çözen Bakan Tarihe Geçecektir 01-01-1970 03:00 Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya! 01-01-1970 03:00 Memur Sen’in Kazandıkça Yoksullaştıran Tarihi Toplu Sözleşme Kazanımları 01-01-1970 03:00 Memur Sendikalarını Uyarıyoruz 01-01-1970 03:00 Tarihin En Büyük İtibar ve Mali Krizini Yaşayan Öğretmenler 01-01-1970 03:00 Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda “Lisansüstü Eğitim” Teşvik edilmelidir. 01-01-1970 03:00 Teşekkür Sendikacılığı-Teşekkür SEN 01-01-1970 03:00 Dağa taşa anlattık, SENDİKALARA anlatamadık.  01-01-1970 03:00 22 Bin TL’yi Tarihi Kazanım Olarak Karşılayacakları Uyarıyoruz 01-01-1970 03:00 Öğretmenlik Meslek Kanunu 01-01-1970 03:00 MEB Sorunlar 01-01-1970 03:00 İşçi Maaşı Alabilmek için Doktora Yapmanın Yetmediği Günlere… 01-01-1970 03:00 Eğitimin Merkezi Öğretmendir 01-01-1970 03:00 Öğretmen Maaşı 01-01-1970 03:00 “Lisansüstü Eğitim” ve “Tecrübe” Değersizleştirilmemelidir 01-01-1970 03:00