DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Abdullah Damar
Abdullah Damar
Giriş Tarihi : 29-09-2025 06:51

Bütün Yönleriyle Ev Ödevleri

Bütün Yönleriyle Ev Ödevleri

Ev ödevlerinin tarihsel süreçte hangi aşamalardan geçerek bugünkü haline dönüştüğü, çocukları ve velileri nasıl etkilediği, çocuklara yararlı olup olmadığı ve öğretim sürecine katkısının ne olduğu geçmişten bugüne tartışmaların odağında olan bir konudur.

Öncelikle konunun birinci boyutundan, ev ödevlerinin tarihsel süreçte, Milli Eğitin Bakanlığı mevzuatında nasıl bir seyir izlediğinden başlayalım;

Ev ödevleri tarihsel süreçte nasıl bir gelişim izlemiştir?

-Mevzuatta ev ödevlerine ilk olarak 10 Kasım 1976 yılında Resmi Gazete’de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı İlkokul Yönetmeliğinin 76.maddesinde “Yeni bilgiler edinmek ve kazanılan bilgileri geliştirmek amacıyla öğrencilere verilecek ödevlerin sınıfta veya okulda yapılması esastır. Esas olarak birinci devre öğrencilerine evde yapılmak üzere yazılı ödev verilmez. Ancak üçüncü sınıf öğrencilerine gerektiğinde ara sıra bir saatten fazla zaman almayacak şekilde ev ödevleri verilebilir. Dördüncü ve beşinci sınıf öğrencilerine verilecek yazılı ödevler bütünüyle iki saatten fazla zaman almayacak şekilde düzenlenir. Böylece ödevlerin seçilmesinde öğrencilerin yaşları, bilgi seviyeleri, aile ve çevrenin olanakları göz önünde bulundurulur. Metin, resim, şekil ve harita kopyaları, yazı tekrarlama gibi öğrencinin usanmasına, imlasının ve yazısının bozulmasına yol açacak, yaratıcılığa engel olacak ödevler verilmesinden kaçınılmalıdır. Yazılı ödevlerde kâğıt israfına, gereksiz süslemelere yer verilmemelidir. Öğrencilere verilen ödevler öğretmence kontrol edilmeli, öğretmen tarafından yanlışlar üzerinde durulmalıdır.”

-27 Ağustos 1987 yılında Resmi Gazete’de yayımlanan Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı İlkokul Yönetmeliği’nin 32.maddesinde “İlkokul birinci devre öğrencilerine evde yapılmak üzere ödev verilmemesi esastır. Ancak öğrencilerin yetişmelerini sağlamak amacı ile gerektiğinde bir saatten fazla zaman almayacak şekilde ev ödevi verilebilir. İlkokul ikinci sınıfından itibaren öğrencilere konuyu önceden hazırlamaları için verilen ve beşi geçmeyecek soru ile birinci sınıflarda öğrenilen fişlerin evlerinde yarım sayfayı geçmeyecek kadar yazdırılması ödev çalışmaları olarak sayılmaz. İkinci devre öğrencilerine verilecek ödevlerin tamamının iki saatten fazla zaman almamasına dikkat edilir."

23 Ekim 1989 yılında Resmi Gazete’de yayımlanan İlkokul Yönetmeliği’nin 32.maddesinde “İlkokulların birinci, ikinci ve üçüncü sınıflarında her ne şekilde olursa olsun ev ödevi verilmez. Hazırlık ve alıştırma çalışmalarının da sınıfta yaptırılması esastır. Dördüncü ve beşinci sınıflarda verilecek ödevler ile hazırlık ve alıştırma çalışmaları, öğrencinin günde bir saatten fazla zamanını almayacak şekilde düzenlenir. İlkokullarda ödevler, bu okulların öğretim programlarında belirtilen esaslar çerçevesinde yaptırılır. Bu çalışmalarda öğrencilerin yaşları, bilgi seviyeleri, aile ve çevre imkânları göz önünde bulundurulur.”

27 Ağustos 2003 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliği’nin 32.maddesinde “Öğrenci başarısı, derslerin özelliklerine göre yazılı ve uygulamalı sınavlar ile sözlü, ödev veya projelerden alınan notlar esas alınarak tespit edilir. e) Öğrencilerin ders, ödev, işlik, uygulama, lâboratuvar çalışmalarına ve sınavlara katılmaları zorunludur.”

2 Mayıs 2006 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelikte ödev konusunda değişikliğe gidilmiş ve proje-performans ödevleri kapsama alınmıştır.

35.maddede “1, 2 ve 3 üncü sınıflarda öğrencilerin gelişimi, ilerleme ve çabaları, sınavlar yapılmaksızın proje, performans ödevi ve ders içi performanslarını temel alan öğretmen gözlemlerine dayalı olarak değerlendirilir. 4, 5, 6, 7 ve 8 inci sınıflarda bir yarıyılda haftalık ders saati üçten az olan derslerde en az iki, üç ve üçten fazla olan derslerde ise en az üç sınav yapılır. Öğrencilerin başarıları sınavlarla birlikte proje, performans ödevi, ders içi performanslarına dayalı olarak değerlendirilir."

26 Temmuz 2014 tarih ve 29072 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinde bu ödevlere ait herhangi bir açıklama yapılmamıştır.

Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürlüğünün 12.01.2017 tarih ve 486758 sayılı “Öğrencilerimize Yönelik Uygulamalar” konulu yazısında yarıyıl tatilinde verilecek olan ev ödevleri hususuna aşağıdaki ifadelere değinilmiştir.

“Yarıyıl tatilinde test çözme, özet çıkarma gibi öğrenciyi tek bir alana yönlendiren ev ödevleri verilmemesi; bunun yerine, öğrencinin kendini tanıması, geliştirmesi ve sosyalleşmesine katkı sağlayacak sanatsal, kültürel, sportif ve bilimsel faaliyetlere katılması teşvik edilmelidir. Bu çerçevede kitap okuma, film izleme, müze ve tarihi mekân gezileri ile toplumsal yardımlaşma ve dayanışmayı destekleyici faaliyetlerin tavsiye edilmesi uygun olacaktır.”

14 Ekim 2023 tarihli Millî Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliği£nin 20.maddesinde “ İlkokullarda öğrencilerin başarısı; gelişim düzeyleri dikkate alınarak öğretmen  rehberliğinde gerçekleştirilen ders etkinliklerine katılımları, bireysel ve grupla yapılan etkinliklere katılım  gözlem formları,  oyun temelli değerlendirmeler ve verilen görevleri yerine getirme amaçlı ölçme araçları ile takip edilir.  Karnede “çok iyi”, “iyi”, “yeterli” ve “geliştirilmeli” şeklinde gösterilir. Öğrenci başarısına ve gelişim düzeyine ilişkin bilgiler, 2024-2025 eğitim ve öğretim yılından itibaren kademeli olarak birinci sınıflardan başlamak üzere Gelişim Raporunda gösterilir, ayrıca karne verilmez. Kademeli geçiş tamamlanıncaya kadar diğer sınıflarda karne verilmeye devam edilir. Ortaokul ve imam-hatip ortaokullarında öğrencilerin başarısı; sınavlar, ders etkinliklerine katılım ve varsa proje çalışmalarından alınan puanlara göre değerlendirilir.” hükümleri yer almaktadır.

1976 yılından günümüze doğru, ev ödevleri hakkındaki yönelimin, geleneksel olan ödevlerin kesinlikle verilmemesi yönünde olduğu görülmektedir. Öğrencilerin okula başladığı ilk yıllar olan ilkokul 1, 2 ve 3. sınıf düzeylerinde bulunan öğrencilere ise ödevin hiç verilmemesine yönelik bir yaklaşımın mevzuat içerisinde açıklandığı ve bu durumun yıllar boyunca değişmediği görülmektedir. Öğretimin üst kademelerinde proje adı altında öğrencilere okul dışında yapabilecekleri etkinliklerin verilebileceği ifade edilmektedir. Bu çalışmaların ise geleneksel yaklaşımlardan olan alıştırma, test, kaynak kitap, fotokopi vb. şekilde değil de öğrencilerin bizzat öğrenme sürecine dâhil olacağı üst düzey düşünme becerilerini işe koşabileceği, sosyalleşmelerine katkı sağlayacak türden olması gerektiği belirtilmektedir. Milli Eğitim Bakanlığının mevzuatlarında ve Bakanlarımızın açıklamalarından da anlaşıldığı üzere ev ödevlerine yönelik olumlu bir yaklaşımın bulunmadığı görülmektedir.

Ev ödevleri yararlı mı, yoksa zararlı mıdır?

Konunun ikinci boyutu, ev ödevlerinin yararlı olup olmadığıyla ilgilidir. Yapılan araştırmalara göre ev ödevlerinin artıları ve eksileri vardır.

Ev ödevlerinin artıları;

1-Yapılan araştırmalar, ödevlerin öğrencilerin notlarını, sınav sonuçlarını ve üniversiteye gitme olasılığını artırdığını gösteriyor.

2-Ödev, iyi çalışma alışkanlıkları ve yaşam becerileri geliştirirken sınıf içi öğrenmeyi pekiştirmeye yardımcı olur.

3-Ödev, ebeveynlerin çocuklarının öğrenimine katılmalarını sağlar.

Ev ödevlerinin eksileri;

1-Çok fazla ödev zararlıdır. Yapılan araştırmalar çok fazla ödev yapmanın uyku eksikliği, baş ağrısı, bitkinlik, kilo kaybı ve mide sorunları gibi diğer sağlık sorunlarına yol açtığını ortaya koymuştur.

2-Ödevler "okul sisteminde zaten bir ayrıcalık yaşayan öğrencilere daha fazla avantaj sağlama mekanizması olarak hizmet ederken, halihazırda marjinal bir konumda olan öğrencileri daha da dezavantajlı hale getiriyor. Ödevler dijital uçurumu veya ödev açığını daha da derinleştiriyor.

3-Ödevler küçük yaştaki öğrencilere yardımcı olmaz ve lise öğrencilerine de yardımcı olmayabilir.

4-Ödevler evde, aile içinde, arkadaş ilişkilerinde ve genel okul-yaşam dengesinde olumsuz etkilere yol açar ve ödevlerin çözmesi gereken sorunlardan çok daha fazlasına sebep olur.

Ev ödevlerinin öğrenmeye katkısı var mıdır?

Ev ödevleri konusunun üçüncü boyutu da, öğrenmeye katkı sağlayıp, sağlamadığıyla ilgilidir. Bu konuyu Alfie Kohn’un “Ev Ödevi: Bir Öğretim Efsanesi” kitabından esinlenmelerle açıklayalım;

Kitap, ev ödevlerinin tarihsel sürecinden söz eder, ev ödevinin modern eğitim sisteminde çok eski bir uygulama olmadığını, 20.yüzyılda disiplin aracı olarak popülerleştiğini, aslında bilimsel değil, daha çok kültürel ve ideolojik gerekçelerle yaygınlaştığından açıklar.

Ev ödevlerinin başarıyı artırdığına dair kanıtların zayıf olduğunu, ilkokulda hiçbir anlamlı katkısının olmadığını, ortaokulda sınırlı, lisede ise sadece bazı derslerde (özellikle matematikte) küçük etkiler yaptığını tespit  eder ve bu nedenle ev ödevleri “Başarıyı artırır” inancı aslında bir eğitim miti olduğunu, düşülenin tersine ev ödevlerinin öğrenmeye katkısının yüzde 4, yüzde 5 oranlarında olduğunu iddia eder.

Yine kitapta ev ödevlerinin sorumluluk, disiplin, öz düzenleme kazandırdığı iddia edilmesine rağmen Kohn’a göre bunun da kanıtı yoktur. Öğrenciler çoğu zaman ödevden nefret etmeyi, işi ertelemeyi ve “çabuk bitirip kurtulmayı” öğrenirler. Gerçek sorumluluk, öğrencinin özerklik ve merakla öğrenmeye katılmasıyla gelişir.

Kohn’a göre, ev ödevleri ailelerde çatışma kaynağıdır. Çocukların oyun, dinlenme, sanat ve spor gibi gelişim için önemli faaliyetlere ayırdığı zamanı çalar. Sosyoekonomik eşitsizlikleri derinleştirir: Kaynaklara erişim imkânı olan çocuk avantajlıdır.

Bir başka konu, fazla ödevin çocuklarda uyku bozuklukları, stres, anksiyete yarattığını göstermektedir. Öğrenmeye karşı merakı öldürür, içsel motivasyonu dışsal zorunlulukla bastırır. Kohn: “Çocukların ödev nedeniyle kitapları sevmeyi bırakmaları, hiçbir akademik kazanımla telafi edilemez.”  Eğitim sisteminde “fazla emek = fazla öğrenme” anlayışı hâkimdir. Ancak ev ödevi bu mantığı doğrulamaz. Kalite yerine miktar ölçülür; oysa önemli olan düşünmeyi, sorgulamayı teşvik eden öğrenmedir.

 Kohn, ödeve alternatif olarak şunları önerir;

-Anlamlı sınıf içi etkinlikler

-Projeler, işbirlikçi öğrenme, problem çözme odaklı yaklaşımlar

-Çocukların öğrenme sürecine karar verme hakkı

-Kohn’a göre en iyi öğrenme, ödevsiz de gerçekleşebilir.

Kohn’a göre sonuç olarak;

-Ev ödevi, eğitimde “doğal kabul edilen” ama bilimsel desteği olmayan bir uygulamadır.

-Eğitimciler ve aileler, ödevin yararlı olduğuna dair efsaneleri sorgulamalıdır.

-Gerçek amaç, çocuklarda öğrenme sevgisi, merak ve eleştirel düşünmeyi geliştirmek olmalıdır.

Son olarak ödev konusunun bu kadar tartışıldığı bir ortamda şu önerileri de eklemek gereklidir;

-10 dakika kuralı: Sınıf düzeyi × 10 dakika;

1.sınıf:10 dakika,

2.sınıf: 20 dakika,

3.sınıf: 30 dakika,

4.sınıf: 40 dakika…

-Kaliteli ödev > çok ödev: Öğrencinin düşünmesini, yaratıcılığını ve anlamlı öğrenmesini destekleyen ödevler daha etkili.

Sonuç olarak, ev ödevleri, eğitimde “doğal kabul edilen” ama bilimsel desteği olmayan bir uygulamadır. Eğitimciler ve aileler, ödevin yararlı olduğuna dair efsaneleri sorgulamalıdır. Gerçek amaç, çocuklarda öğrenme sevgisi, kitap okuma alışkanlığı, her konuda merak ve eleştirel düşünmeyi geliştirmek olmalıdır.

Kaynaklar

Lokman BAYNAZOĞLU- Okul Müdürü (Çay İlkokulu)

Alfie Kohn. Ev Ödevi: Bir Öğretim Efsanesi

NELER SÖYLENDİ?
@
Abdullah Damar

Abdullah Damar

DİĞER YAZILARI Hani Şube ve Öğretmen Seçimi Olmayacaktı? Çocuklarda Okuduğunu Anlama Düzeyleri Nelerdir? Resen Atamaların Kanuni Dayanağı Öğretmenlik Meslek Kanunu’dur! Eğitim Öğretim Gerçekliğimiz ve Eleştirel Düşünme Türkiye'de Eğitim Hakkının Engelleri Kapsayıcı Bir Öğretim Programında Eşitlik Açıklarını Kapatmak Özel Program Uygulayan Okullar ve Özel Proje Uygulayan Okullar Milli Eğitim Akademisi ve Güvencesiz Çalışma Sendika Dayanışma Aidatı Tartışması Türkiye Ekonomisi ve Dış Politikaya Yansımaları Bölgesel Farklılıklar ve Eğitim Hakkı Okuduğunu Anlama Becerilerini Geliştirmenin Temel İlkeleri Nelerdir? Çocuklarda Okuma Motivasyonu Nedir, Nasıl Geliştirilir? Çocuklarda Okuma İlgisinin Önemi Çocuklarımıza Gelişim Odaklı Zihni Kazandırmalıyız Okuma Tutumunu Desteklemede Öğretmenlerin Rolü Okuma Öncesi Kullanılan Stratejiler Okuma Tutumunu Desteklemede Ebeveynin Rolü Hizmet İçi Eğitim Çalışmalarının İşlevsizliği! Yeni Sözcük Öğretimi Nasıl Olmalı? Kelime Dağarcığı Nasıl Geliştirilir? Okuma Alışkanlığını Engelleyen Kitap Sınavları! Okuduğunu Anlama Sürecinin Aşamaları Okuma-Anlama Çalışmalarında Kullanılan Yol ve Yöntemler Okuma-Anlama Becerisini Etkileyen Duyuşsal Unsurlar Okuduğunu Anlamayı Etkileyen Faktörler Okuduğunu Anlama Sürecinin Aşamaları Okuduğunu Anlama Becerisi Vilayet Maarif Müdürlerinin Görevleri Vilayet Maarif Meclislerinin Kurulması ve Yaygınlaşması Ekonomik Kriz, Çalışan Çocuklar ve Eğitim Geleceğin Becerileri ve Eğitim Sistemi Matematik Öğretiminin Anlaşılır Olması Başarıyı Nasıl Etkiler? Eleştirel Pedagojinin Temel Özellikleri Okula Aidiyet Duygusu Konusunda Yapılabilecekler Yaşam Becerileri Projesinin Önemi Sosyoekonomik Düzeyin Başarıya Etkisi Çocuklara Öğrenmeyi Sevdirmek Aşırı Teknoloji Kullanımına Karşı Aileler Ne Yapmalı? Okul Dışı Öğrenmenin Neresindeyiz? Çocuklar korku ve baskıyla değil, kendi çabalarıyla daha etkili öğrenir İstek Olmadan Öğrenme Gerçekleşir mi? Öğretmen Mülakatlarının Hukukiliği Mülakat Adaletsizliğini Düzeltmek Mümkün! Farklılaştırılmış Öğretimde Öğretmen Rolleri Özel Öğretim Kurumlarında Yaşanan Sorunlar Kavram Yanılgıları Nasıl Giderilir? Neden Farklılaştırılmış Öğretim? Farklılaştırılmış Öğretimin Neresindeyiz? Okulların Temizlik Hizmetleri Belediyelere Devredilmelidir Ekonomik Krizin ve Eğitime Yansımaları Okul Yemeği ve İçilebilir Temiz Su Çocuklarımızın Hakkıdır! Farklılaştırılmış Öğretim ve Temel İlkeleri TYMM’nin Öğretmen Özerkliğine Etkisi Mülakatlar İptal Edilir mi? Haftalık Ders Programı Düzenlenirken Uyulması Gereken Kurallar MEB, Kayıtlardaki Adaletsizliği Önleyebilecek mi? Yaratıcılık ve Yaratıcı Düşünme Nedir? Eğitim Sisteminin Sorunları Otokratik Liderlikle Çözülebilir mi? Öğretmenlerin, Eğitim Sendikalarından Beklentileri Örgütsel Politika ve Politik Davranış Ne Demektir? Örgütlerde Uzmanlığa Dayalı Gücün Önemi Örgütsel Yapılarda Resmiyete Dayalı Gücün Kullanılması Örgütsel Güç Ne Demektir? Milli Eğitim Akademisi; Eğitim Fakültelerine ve Öğretmenlik Mesleğine Darbe! Farklılaştırılmış Öğretim Okul Temelli Planlama Nedir, Süreç Nasıl İşleyecektir? Sosyal Gruplarda Çatışma Tanzimat Dönemi Maarif Modeli Etkili Sınıf Yönetimi Becerileri Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Üzerine Değinmeler Öğrenme-Öğretme İlkeleri ve Özellikleri Öğrenci Motivasyonu için Ailelere Öneriler Öğrenci Motivasyonu için Öneriler Öğrenci Motivasyonunu Düşüren İfadeler Motivasyon ve Öğrenci Başarısı Öğretmen Atamalarında Belirsizlik! Sınıf İçi Etkinliklere Katılımın Engelleri Öğrencilerin Etkinliklere Katılımını Sağlamaya Yönelik İlkeler Öğrencilerin Unutamadığı Öğretmen Davranışları Öğrencilerin Sınıf İçi Etkinliklere Katılımı Eğitimden Erken Ayrılma Müzik ve Resim Yeteneği Olan Öğrencilere BİLSEM’de Engel! Okullaşmayı Azaltan Unsurlar (2) ; Devamsızlık! Okullaşmayı Azaltan Unsurlar; Eğitim Dışındaki Çocuklar Lider Öğretmenliğin Neresindeyiz?? Sınıf Yönetimi ve Özellikleri Çocukları Kitap Okumaktan Uzaklaştırma Yöntemleri! Merak ve Yaratıcılığın Panzehiri Disiplin Amirinin Şikâyetçi/Mağdur Olması Durumunda Oluşan Hukuksal Durum Sosyal ve Duygusal Beceriler ile Akademik Başarı Arasındaki İlişki Öğrenme için Değerlendirme İlkeleri Kamusal Eğitim Aşındırılıyor! Mesleki İyilik Hali Nasıl Sağlanır? Eğitim Sistemi Çocuklara Sosyal ve Duygusal Becerileri Kazandırabiliyor Mu? Örtük Müfredatın Önemi Demokratik Toplumlarda Müfredat Nasıl Belirlenir? Öğrenme Akışının Dört Aşaması KESK, Yeni Bir Mutabakatla Ayağa Kalkmalıdır! Sınıfta Yaratıcılığı Sağlayan ve Engelleyen Unsurlar Yaratıcı Öğretmenlerin Özellikleri Göçmen Öğrencilerin Yaşadığı Sorunlar Devlet Memurluğundan Çekilmiş Sayılma Halleri Nelerdir? Lider Öğretmenler Ne Yapmalı? Öğretmen Motivasyonuna Etki Eden Faktörler Okul Kayıtları, Eğitim Hakkı ve Fırsat Eşitliğini Ortadan Kaldırıyor! İnsandaki Sermaye Türlerinin Farkında Mıyız? Kamu Görevlileri Sendikaları Yasası Nasıl Olmalı? Memuriyetten Çekilenlerin Yeniden Atanması Nasıl Olur? Laiklik Elden Gitti Mi? Devlet Kurumlarının Engelli Personel Çalıştırma Yükümlülüğü Kız Çocuklarının Eğitime Kazandırılması Mı, Laikçi Hezeyanlar Mı? Memurluğun Sona Ermesi Nasıl Gerçekleşir? MEB’den Yaz Okuluna Tırpan! Disiplin Cezaları Geri Alınabilir mi? Disiplin Amirinin Hafiflettiği Cezaya İtiraz Edilebilir Mi? Memuriyetten Ayrılanlara Disiplin Cezası Verilebilir Mi? Disiplin Cezalarının Sicilden Silinmesi Nasıl Olur? MEB’in Yeni Eğitim Politikaları Disiplin Cezalarında Tekerrür Sanal Kamusal Alanın Önemi “Sol” Neden Başarısız? Ortak Politikalar Mutabakat Metninde Öğretmen Disiplin Cezasını Ağırlaştıran Haller Vilayet Maarif Meclislerinin Kurulması Depremzede Öğretmenlere Şartsız Tayin Hakkı Verilmelidir! İlk Maarif Müdürlüğü Ne Zaman Kuruldu? Soruşturma Raporunda Hangi Teklifler Getirilir? 76.Madde Şube Müdürleri İdari İzin Kullanan Depremzede Öğretmenler Ek Ders Ücreti Alabilir Mi? Eğitim Nedir, Ne Değildir?
ÇOK OKUNANLAR
BURÇ YORUMLARI
  • KOÇ
    Koç Burcu
  • BOĞA
    Boğa Burcu
  • İKİZLER
    İkizler Burcu
  • YENGEÇ
    Yengeç Burcu
  • ASLAN
    Aslan Burcu
  • BAŞAK
    Başak Burcu
  • TERAZİ
    Terazi Burcu
  • AKREP
    Akrep Burcu
  • YAY
    Yay Burcu
  • OĞLAK
    Oğlak Burcu
  • KOVA
    Kova Burcu
  • BALIK
    Balık Burcu
ANKET OYLAMA TÜMÜ
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA