Farklılaştırılmış Öğretimin Neresindeyiz?
Farklılaştırılmış öğretim; bir araç, bir tutum, bir yaklaşım, bir felsefe, bir program uyarlama stratejisi, bir organizasyon stratejisi veya bir sınıf yönetimi modeli olarak ifade edilmektedir. Tüm öğrenciler farklıdır ve farklılaştırmayı destekleyen öğretmen, sınıfındaki çeşitli öğrenme ihtiyaçlarını daha iyi ele almasına ve yönetmesine yardımcı olan farklı stratejiler kullanmalıdır. Başka bir deyişle farklılaştırılmış öğretim, öğretim stratejilerinin çeşitliliği aracılığıyla öğrencilerin çeşitliliğine yanıt vermek anlamına gelir.
Farklılaştırılmış Öğretim Yaklaşımının Temel İlkeleri
Farklılaştırılmış öğretimle ilgili literatür etkili bir farklılaştırmanın en az yedi temel ilkesi olduğunu belirtmiştir. Bu ilkeller aşağıdaki şekilde özetlenebilir.
-Güçlü bir sınıf topluluğu, grup üyelerinin her biri için öğrenmeyi destekler.
-Nitelikli öğretim programı her sınıfa özeldir.
-Öğrenciler için ulaşılabilir görevler, grup içerisindeki bireysel farklılıkları dengeler ve tüm öğrencilerin kapasitesine saygı gösterir.
-Tüm öğrenciler için yüksek öğrenme hedefleri içerir.
-Süreç içerisinde devam eden değerlendirme duyarlı öğretim hakkında bilgi verir.
-Farklılaştırılmış bir sınıfta, öğrencilerin kendi özel ihtiyaçları için tasarlanmış görevler üzerinde benzer bir hazırlık düzeyine sahip akranlarıyla çalışmaları gereken zamanlar vardır.
-Esnek sınıf yönetimi, bir sınıftaki tüm öğrenciler için farklılaştırma ve etkili öğrenme için gerekli yapı ve açıklık dengesini sağlar.
Eğitim sistemimiz, eğitim programımız, okullarımız, sınıflarımız ve öğrenme-öğretme süreçlerimiz bu ilkeler açısından değerlendirildiğinde olumsuz bir tabloyla karşı karşıya olduğumuz görülecektir. Şöyle ki;
Genel anlamda öğretim programlarının, toplumun ihtiyaçlarını yansıttığını ifade edebiliriz, ancak son hazırlanan Türkiye Yüzyılı Maarif Programı kapalı kapılar ardında hazırlanmasıyla kamuoyunda yer etti, bu anlamda programın niteliği zaman içinde anlaşılacaktır. Öğretmenlerin, bu programı kendi sınıflarına uyarlaması çoğu zaman kağıt üstünde kalmakta, öğretim süreci ders kitapları veya yardımcı kaynaklar aracılığıyla yürütülmektedir.
Güçlü bir sınıf topluluğu, lider öğretmen aracılığıyla hayata geçer ve devam eder. Ancak sistemdeki öğretmenlerin büyük çoğunluğunun lider öğretmenlik özelliklerini gösterdiğini söylemek mümkün değildir. Adeta teknisyen düzeyine indirgenmiş ve ekonomik zorluklarla mücadele eden bir öğretmenden güçlü bir sınıf topluluğu yaratması beklenemez.
Ölçme değerlendirme yöntemlerimiz bugüne kadar sonuç odaklı ve çoğunlukla çoktan seçmeli testlerden hazırlanan sınavlarla yapılmaktaydı. Bugün için bu yöntemden, süreç odaklı ölçme değerlendirme yöntemine geçişin sancıları yaşanıyor, dönüşümün ne yönde olacağı zaman içinde ortaya çıkacaktır.
Birçok öğretmenimiz öğrenciler için ulaşılabilir görevler verme, grup içerisindeki bireysel farklılıkları dengeleme ve tüm öğrencilerin kapasitesine saygı gösterme konularında duyarlıdır, az sayıda da olsa bu konularda duyarlı olmayan öğretmenlerin süreç içinde olumlu yönde gelişeceğini düşünüyoruz.
Yine sınıflarımızda hayata geçmesi gereken esnek sınıf yönetimi, bir sınıftaki tüm öğrenciler için farklılaştırma ve etkili öğrenme için gerekli yapı ve açıklık dengesi zaman içinde daha da gelişecek, tüm öğrencilerimizin farklılaştırılmış bir sınıfta, öğrencilerin kendi özel ihtiyaçları için tasarlanmış öğrenme ortamlarında öğrenim görecekleri düzeye ulaşacaktır.
Son olarak, aslında en başta hayata geçirilmesi gereken tüm öğrenciler için yüksek öğrenme hedefleri içeren bir öğretim sürecinin tasarlanması ve hayata geçirilmesi, belki de öğretim sürecinin en önemli ilkesi olmalı ve bütün öğretmenlerimiz tarafından ilke edinilmelidir.
Kaynaklar
Başöğretmenlik Yetiştirme Programı Çalışma Kitabı-MEB